Bu yaz okulum bittiği için "direk İstanbul'dan gideceğim 3 ay tatil tatil yapacağım hayvan gibi gezeceğim" derken hala İstanbul'dayım. İş güç görüşmeleri, kep töreni zart zurt derken gidemedim. Burada da baktım 7/24 evde mallanma halindeyim, tv-bilgisayar başında yaşıyorum bir silkelendim kendime geldim. Henüz tatile gidememiş, şehirlerde hapsolup kalmışlara da bir takım tavsiyeler vermek istedim.
Açık hava Sineması:
Tavsiyelerim biraz İstanbul'da olanlar için olacak sanırım. 16 Temmuz'da başlayan Turkcell açık hava sineması günleri 5 yıldır yakaladıkça gittiğim bir aktivite ve inanılmaz keyifli. Bu yıl Kuruçeşme'de değil, Küçükçiftlik Parkta ama o da gayet güzel. 21 Temmuz, 31 Temmuz ve 13 Ağustosta olmak üzere 3 film daha gösterilecek. Biletler 15 lira ve 1 alana 1 bedava, nasıl alacağınızı falan buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.
Bir başka açık hava sineması alternatifi de Büyükada'daki Lale sineması. Ben hiç gitmedim ama çok duyuyorum, sanırım geçmişte vizyondan geçmiş filmler oynatılıyor. Mekanın Büyükada olması bana cazip geldi sanırım.
Boğaz Keyfi:
Boğazda Bebek olsun Ortaköy olsun bana o kadar yoğun geliyor ki hiç oralarda olasım gelmiyor. O kalabalık, abuk subuk lüks mekanlar bana bastıkça basıyor. İki boğaz havası alacağız yani deniz kenarında 2 plastik sandalye işimi görecekken bu kadar şatafata ihtiyacım yok ki Allahtan tam istediğim gibi bir yerde yaşıyorum.
Bir de şimdi bu boykot yüzünden Mado'dan falan nefret ettiğimizden püfür püfür İstanbul akşamlarını nerede geçiririz düşünmeye başladım. Geçenlerde gittiğim Bahçeşehir üniversitesinin arkasındaki Seyr-i Derya kafeyi çok sevdim, çimenlerde armut minderlerde oturmalı bir yer. Az garsonu vardı servis biraz yavaştı o yüzden ama aç susuz da kalınmıyor yani.
Emirgan'da da Sütiş'in sol tarafından içeriye doğru devam eden yolda bir sürü mekan var benim en sık gittiğim yer de Sheesha kafe . Ama hepsi güzel, alt katlarda değil, teraslarda oturursanız manzaranız da güzel olur.
Bir de İstinye'den Emirgan'a dönerken La Boom var, hiç gitmedim ama milyonlarca defa duydum baya iyiymiş.
Muhteşem kahvaltılar için Yeniköy'deki Emek kafe de harika bir seçenek. Duymayan yoktur herhalde oranın müthiş menemenlerini. Gerçi 1 ay önce falan gittiğimde hayal kırıklığına uğradım baya tatsızdı menemen ama tek seferlik olduğuna eminim.
Deniz:
İstanbul'da Kilyos'ta denize bu yaz gitmeye başladım, ondan öncesinde taa 8 yıl önce İstanbul'a ilk geldiğim yaz gitmiştim. Bir İzmirli olarak içten içe Karadenizi küçümsedim sanırım. "Ege varken Akdeniz varken İstanbulda Karadenize girmem" diye düşündüm. Ama işte seve seve gidiyorum şimdi. Kilyos deyince muhtemelen Solar Beach geldi direk aklınıza ama başka pek çok plaj var orada. Solar'ı baya büyütmüşler güzel olmuş hafta içi 25, hafta sonu 40 lira giriş. Yiyecek içeçek falan sokmak yasak.
Ben Tırmata Beach'e gidiyorum özel giriş kartı olunca ücretsiz ya da kişi başı 5 lira oluyor. Kart nasıl alınıyor hiç bilmiyorum sitesinde yazıyordur. Normal girişte h.içi 20, h.sonu 40 liraymış. Yiyecek içecek yasak sadece su sokabilirsiniz. Bunların dışında Non Stop Beach var ona da 1 defa gittim o da güzel onda da fiyat diğerleriyle aynıydı.
Benim gidip yerinde test ettiğim plajlar bunlar.
Dizi-Film:
Yok yeaa evde yuvarlanır yazı geçiririm derseniz televizyona, bilgisayara kuvvet derim.
Kanal d Aşkı Memnu'yu yeniden veriyor h.içi her gün 12'de başlıyor sanırım.
Yazın öyle kafa yoran diziler filmler pek gitmiyor, böyle çıtır çerez bir şeyler izlemek iyi oluyor. Hala izlemediyseniz Friends'e başlayabilirsiniz. 9 sezon gayet iyi hem de izlemiş olur, toplumda eziklenmezsiniz :) Ben Seinfeld'e başlayacağım onu da tavsiye ederim. Eskilerden kalan komedi dizileri kesinlikle izlenmeli.
Onun dışında bitirmeye kıyamadığım, her bir karakteri ailemden biri gibi sevdiğim Fringe, bilimkurgu ama "lan bunlar gerçekte de olur ki" dedirterek kafaları yakan bir dizi, tavsiye ederim. Shameless inanılmaz eğlenceli ben hala tam bir oturup izleyemedim salak gibi hep parça parça izliyorum. Kardeşim günde 10 bölüm falan izliyor ve çok mutlu.
Film olarak da vizyonda Owen Wilson'la Vince Vaughin'un filmi Genç Çıraklar eğlenceli gibi. Johnny Depp'in Maskeli Süvari'si, ilk film Paris'te 2 Gün'i çooook sevdikten sonra gelen devam filmi New York'ta 2 Gün (ilk filmi bilenlere heves kıran: çiftimiz bu filmde ayrılmışlar), Brad Pitt'in Dünya Savaşı Z filmi benim önerebileceklerim.
Az dışarı çıkın klimalı klimalı film izleyin diye özellikle vizyon filmleri yazdım, evde korsan dvd izlemezsiniz HERHALDE ehehehe :)
Valla başka ne yapılır yazın bilemedim. Ben bunları yaptığımdan aklıma gelen aktiviteler de bunlar. Evde popo büyütmemek gerek ama hava yapış yapış sıcak maalesef yapacak bir şey yok. Bir de ara ara Taksim'e falan bir baksak, yürüyüşlere, forumlara katılsak çok tatlı olur.
Blogu takipte kalın. Öptüm!
0 yorum:
Yorum Gönder
yorumsuz kalmayınnnnn (: