Ekim 29, 2014

Spor Ayakkabı Aşkına!


Yazıya 'spor aşkına' diye bir başlık atmayı düşündüm ama vazgeçtim çünkü konumuzun sporla hiiiç alakası yok. Konu tamamen ayakkabılar! Muhtemelen hepinizin dolabında en az 1 çift neon renkli, desenli spor ayakkabı vardır. Hani ismi spor ayakkabıdır ama sporda kıyıp da giyemezsiniz :) Hala tereddütü olan, "ay ben mini elbiseyle airmax mi giyeceğim yani" diyen, "giyerim de düzgün bir tane bulamadım ki" diyen için bu yazı dev hizmetim olsun, buyrun.

Ben spor ayakkabı kariyeri Converse ile sınırlı olan biri olarak daha önce bu moda akımını neden akıl etmemişiz diyorum. Hem rahat hem şık hem de artık neredeyse her ortamda kabul gören Nike, Adidas, Asics, Skechers marka ayakkabılarla tek tek aşk yaşıyorum. Dolabımda onlarca çift olmamasının tek sebebi at gibi pahalı olmaları. Ha değmezler mi tabi ki değerler ama gel gelelim ben o kadar zengin değilim. Yani zenginim de o kadar değilim agdsads :)  


Bu işin asıl çıkış noktası tabi ki Nike- Airmax'ler. Aslında yıllardır var olan bir model ama son 2 yılda çılgın bir patlama yaptı. Ondan öncesinde Converse, Tiger, Isabel Marant modellerle günlük hayatta da spor ayakkabı giymeye başlanmıştı belki ama Airmax sayesinde duşa bile bu ayakkabılarla gireceğiz neredeyse.-Görsellerdeki modeller Türkiye'de satışta yok diye biliyorum, bizim mağazalara anca düz, sıkıcı renkler geliyor-


Airmax'ler çok hoş çok tatlı ama mesela benim gibi çırpı bacaklar için uygun değil gibi inanılmaz kaba duruyor. Benim favorim üstteki Nike- Roshe Run modeli. Henüz yeni keşfettim kendilerini istediğim deseni bulduğumda da almayı planlıyorum çok şirinler ^_^


Tarz olarak Asics markasını pek beğenmiyorum, zamanında Tiger bile giymek istememiştim. Nitekim Asics-Gel koleksiyonuna da pek ısınamadım. O kadar rengarenk olmalarına rağmen ayakkabılar soğuk geldi bana ama inanılmaz bir talep gördü. Muhtemelen çok da rahat ayakkabılar.


Nike, Asics falan evet çok başarılılar ama benim favori markam kesinlikle Skechers! Modelleri öyle güzel öyle hafif ve rahat ki denemeyen bilemez. Bulabildiğim görseller bunlardı, resimdeki tüm modellerin gerçeğini de gördüm renkleri falan çok daha güzel. Benim bildiğim kadarıyla Boyner'lerde satılıyor bir de Özdilek avm'de kendi mağazası var.

Peki bu ayakkabıları neyle giyeceğiz, nasıl kombinleyeceğiz diye soracak olursanız cevap: HER ŞEYLE! Aklınıza gelebilen her kıyafetle bu spor ayakkabıları giyebilirsiniz. Ben bu yaz Alaçatı'da payetli elbisenin altına airmax giyen kızı gördükten sonra anladım ki bu işin bir sınırı yok. Gözümüz de alıştı zaten beni rahatsız etmiyor mesela.




Gördüğünüz gibi tayt, pantolon, etek, manto, deri ceket, taşlı küpe, portföy vs. heeeeer şeyin altına giyilmişler ve hepsiyle de uyumlular. Keşke biz beyaz yakalılar da işten sonra araba kullanırken değil de, iş yerinde falan da giyebilsek de tam olsa :)

Sözün özü, hala bir çift sporda giymeye kıyılmayan spor ayakkabınız yoksa çok şey kaçırıyorsunuz demektir. En acilinden bir tane edinin hem şık hem rahat olmak neymiş öğrenin. Bana da sonra teşekkür edersiniz..


Takip Et / twitter facebook instagram
Read More

Ekim 23, 2014

Film Önerisi / Gone Girl


Bir film izledim hayatım değişti diyemem ama bir film izledim resmen psikolojim bozuldu.
Gone Girl, Oscar ödülleri de yaklaşırken patır patır vizyona giren Oscarlık filmlerin ilklerinden. Başrollerde Ben Affleck ve Rosamund Pike var, Ben Affleck'i oyunculuğuyla biraz zayıf bulsam da Rosamund Pike bildiğin döktürmüş. Yönetmen koltuğunda ise hepimizi beyninden vurmaya and içmiş, Benjamin Button, Fight Club filmlerinin yönetmeni Davin Fincher var.
Hikayesi şöyle, Nick ve Amy Dunne tatlış, mutlu mesut bir çiftimiz. 5. evlilik yıldönümlerinde Amy birden ortadan kaybolur, bu kaybolma hikayesi büyür neredeyse tüm Amerika'nın meselesi haline gelir ve bir şekilde Nick her şeyden sorumlu kötü koca konumuna geçer.



Gone Girl, bence çok başarılı bir psikolojik gerilim filmi. Filmin ilk ve ikinci yarısı arasında baya bir fark var, "sizi acaip ters köşe yapıyor" gibi iddialı bir şey diyemem ama fazlasıyla şaşırttığı kesin. Ben salondan çıktığımda mal gibi olmuştum sebepsiz yere mesela. Şimdi ne desem spoiler olacak o yüzden detaylıca konuyu da anlatamıyorum ama bir film var, tarz ve gidişat olarak ona çok benziyor Gone Girl. Filmin ismini söylemeyeyim ama izlerseniz eğer sizin de aklınıza geleceğine eminim, bana yazın söyleyin hatta :)

Başta Oscarlık film dedim henüz bu konuda bir istihbarat tabi ki yok ama kitaptan uyarlandığı için uyarlama senaryo, kadın oyuncu gibi dallarda adaylığı hak ediyor bence.

Filmin tatlı sürprizi ise How I Met Your Mother'dan Neil Pattrick Harris. En ciddi sahnelerde bile "Legen..daryy!" diye bağırmasını beklediğimden habire bir gülme gelip durdu onu gördükçe :)

Film, hala vizyonda ve salonda izlenmeyi hakeden bir film. İzleyeceklere şimdiden iyi seyirler!


Read More

Ekim 12, 2014

Stili Sevilesi Kadınlar / Suki Waterhouse


Günlerdir düşünüyorum kimin stilini sevsem acaba diye, cevap tabi ki Suki Waterhouse! Cara Delevingne'in kankası, Bradley Cooper'ın sevgilisi, oyuncu ve manken kızımız Suki giyimi kuşamı, duruşu, saçıyla falan bir süredir dikkatimi çekiyordu. Giydikleri, sevgilisi, kankaları, kendi her şeyi güzel bu kızımızın.


Sevgili Suki, görüntüsüyle daha çok dikatimi çekmişti diyebilirim. Siyah kaş-sarı saç uyumunu yakalayabilen ender kadınlardan. Yüzü falan da bir değişik birine benzeteceğim ama kime bilmiyorum..


Hakkında verebileceğim tek dedikodu Bradley Cooper ile baya sevişgen bir çift oldukları. Buraya koymadım ama internette falan sürekli parklarda, ödül törenlerinde birbirlerini yerken resimleri mevcut. Evladım gidin evinizde sevişin ya milyon dolarlık villaları sırf kokoyin içmek için mi alıyonuz??!




Gördüğünüz gibi falsosuz şık! İlk resimdeki pembe takımlar, ikinci resimdeki mavi elbise ve diz altı etek, son resimdeki o mavi ceket ve içindeki büstiyer kesinlikkkkle en azından denenmesi, alınması, giyilmesi gereken parçalar. Suki Waterhouse için "modaya yön veriyor, o bir şey deniyor ve yaptığı şey moda olup alıp yürüyor" falan diyemeyiz belki ama o anda moda olan ne varsa en uygun kombini Suki'de görebiliriz.




Şapkalar, bereler, elbise üstü deri ceket, yüksel bel parçalar vs. hepsi bu kızın dolabında mevcut. Ve en alakasız renkleri ve parçaları kombinlese de kendine yakıştırmış. Maşallah minyon gözükse de at gibi, kadın dediğin böyle olur zaten!


Suki'nin bana verdiği en büyük mesaj "dış giyime özen göster!"
Ben 2 sezonda bir olmak üzere 1 siyah, 1 kahve manto alıp idare ederken bu kızın bu konudaki tarzı tokat gibi çarptı yüzüme. İçine çok sade şekilde gömlek-kot bile giymiş olsa üstüne giydiği şeyle hop stil ikonu oluveriyor. Bu kış ben de renk renk desen desen mantolar, ceketler alacağım, kendime söz!


En sevdiğim görüntüsüyle yazıyı bitiriyorum. Nerede giymiş bu elbiseyi bilmiyorum ama haaarika! Elbisenin rengine, muhteşem göğüs dekoltesine, etek kısmındaki penslere falan aklımı yitirdim. O saçma etek boyunu bile kabullendim öyle bir sevmek yani.

Genel olarak Suki Waterhouse öyle çok absürt, marjinal takılmayan biri, sen ben gibi bir tarza sahip. Yeni jenerasyon stil ikonlarının böyle olması günümüz kezbanlarının işine yaramalı bence. Çok fazla bir çabaya girmeden şık olunabileceğini öğretiyor çünkü bize bu kadınlar.
Bradley Cooper'la da aşırı yakıştırdım onları inşallah çok mutlu olurlar cnm yhaa :) 


Read More
Blogger tarafından desteklenmektedir.

© Elif'in Mesajı Var, AllRightsReserved.

Designed by FashionsLetter