Aralık 30, 2013

2014 Dilekleri

Son birkaç haftadır 2013 nasıl geçti, neler oldu diye bir yazı yazmak niyetindeyim ama "hiç mi iyi bir şey olmaz ya" dedirten bir sene olmuş. Belki kişisel olarak şansı açılanlar, bolluğa berekete doyanlar vardır ama genel olarak-toplum olarak- pek de parlak geçmemiş sevgili 2013. Çok fazla insan vefat etmiş, Gezi olayları zaten malum, son 10 gündür yaşananlar falan filan derken sıkıcı bir yazı olsun istemedim çünkü tüm bu konular hakkında söyleyecek o kadar çok şeyim var ki sayfalar sürerdi. Ha güzel,eğlenceli şeyler olmamış mı tabi ki olmuş, harlem shake, daft punk ve arctic monkeys albümleri, beyonce'nin son dakika albümü, the great gatsby filmi vs. bunlar benim aklımda kalanlar..

Neyse, madem bu yıl böyle geçti, bari yeni yılı iyi karşılayalım, evrene pozitif enerji yayalım, hepimizin aurası yükselsin, çakraları açılsın diye 2014e mesajlar yazısı yazayım dedim. Benim için 2013 son 2-3 ayı hariç çok iyi geçmiş sayılmaz. Bir takım aşk acıları, okulu bitirme stresi, iş güç telaşı beni biraz yordu. Ama şimdi her şey iyi hatta çok iyi ve 2014'ten beklentim en kötüsünün böyle olması, her şeyin katlanarak iyi olması. 


















Siz de kendiniz ve sevdiğiniz birileri için bu yeni yıl dileklerinden biri seçin :) Umarım beklediğinizden daha iyisi daha güzeli sizin olur içimden bir sesin de söylediği gibi bu yıl çok farklı olur ^_^

Read More

Aralık 25, 2013

Rengarenk Saçlar


Sizin de karşınıza sürekli saçları rengarenk kızlar çıkıyor mu bu ara? Ben internette, sokakta o kadar denk geliyorum ki sonunda baktım bu iş baya moda almış yürümüş. Tabi ki geri kalmadım hemen yazayım dedim. Eskiden şaçları böyle farklı renklere boyatınca marjinal olunurdu ama günümüzde marjinallik kavramı normallik kavramıyla o kadar birleşti ki artık bir fark yok.


Ben ennn çok bu çok açık buz mavisi-gri tonlarını beğendim. Hatta baya bayıldım diyebilirim. Tüm saçımı olmasa da uçlarını böyle bir renkle boyayabilirim her an.


Renk olarak seçenek çok olsa da ben cart renkleri pek sevmedim. Fuşya ya da parlament mavisi yerine, nil yeşilimsi ya da lilamsı renkler daha iyi gibi. Koyu renkler saçların sadece uçlarına yapılabilir belki. Ama saç sizin boya sizin nasıl istediğiniz size kalmış.



Bu moda akımında başı çeken iki renk pembe ve mavi. Renkler onların tonları olarak çeşitleniyor. Ve dediğim gibi bu pastel donuk tonlar harika. Bunca zaman nasıl kuaförerin aklına gelmemiş de millet saçını zümrüt yeşiline falan boyamış insan gerçekten hayret ediyor.


Örük saçlar zaten her daim favorimken rengarenk örük saçlara ayrı bir sempati duydum.


Dikkat ettiyseniz bu renkler hep sarı saça uygulanmış. Ama biz İskandinav kızı değiliz öyle ölü gibi bembeyaz, doğuştan platin falan.. Ama gördüğünüz üzere koyu saça da gayet başarılı uygulamalar olmuş. Yine de sarı saç-beyaz ten uyumunu daha çok sevmiş olsam da koyu saç ve koyu tene de fazlasıyla giderli olmuş pembiş boyalar.
Bu moda akımına öncülük eden ünlülerse şöyle,
 

Benim dikkatimi ilk Kesha çekmişti bu renkli saç konusunda ama Kelly Osbourne da uzun süredir pastel renk saç kullananlardan.


Peki bu renklere nasıl ulaşacağız? Benim pek kuaför kültürüm yok açıkçası dip boyamı falan evde hallediyorum ama tahminimce taşaklı büyük kuaförlerde bu işlemi yaptırmak mümkün. Ben boyamı kendim alırım derseniz ben Manic Panic diye bir marka buldum. Pek çok kuaför de bunu kullanıyormuş zaten. Onun dışında Jean's Color diye bir marka var ama renk seçeneği biraz az geldi bana. Schwarzkoph'un İgora Royal Pastel serisinde de benim sevdiğim tonlar vardı. Bu saydıklarımın kimi yarı kalıcı, kimi gerçek saç boyası. Onları kendi tercihinize göre okumanız lazım. Renkleri seyreltmek için oksidanı fazla koymak gerekliymiş ama bir sürü ölçü okudum onları da iyice araştırmak gerek. Ya da kuaförünüze nazınız geçerse alıp boyayı götürürsünüz, uygulamayı o yapar.

Bu yazıyı yazmadan önce, "bu birden mi moda oldu hep vardı da biz mi beğenmiyorduk?" diye düşünürken birden aydınlandım. Bizi -en azından beni- bu renkli saçları sevmeye güdüleyen 2 kadın var. Biri gerçek bir karakter diğeri hayali. Eternal Sunshine Of The Spotless Mind'ın Clementine'i ve benim jenerasyonumdan herkesin içinde yer etmiş Mavi Saçlı Kız kitabının Burçak'ı. Onlar sayesinde sanırım bilinçaltımda bir yerlere bu saç renklerini koymuşum yıllar önce.


Varoş olmadan, kezban olmadan ve rezil olmadan saçlarımızı nasıl klasik renklerden başka renklere boyarız anlatmaya çalıştım. Ben en başta dediğim gri tonlarını çok sevdim, uygulamayı ciddi ciddi düşündüğüm bir dönemdeyim. Siz ne düşünüyorsunuz bu saçlar hakkında? Hala marjinallik sembolü mü yoksa modanın bir parçası mı?

Takip Et / twitter facebook instagram
Read More

Aralık 12, 2013

Türk Filmleri Kuşağı

Kış iyice geldi, kar, yağmur vs. derken kahvemizi alıp battaniyenin altına gömülüp film izleme moduna geçtik hepimiz. Ama arada dışarı çıkmak sinemaya da gitmek gerek.
Bu hafta sonu hepimiz Hobbit'e gideceğiz o kesin ama sonrasında vizyona giren/girecek olan biiiir sürü Türk filminden en azından birine gitmek gerek zira vizyon Türk filmleriyle dolacak önümüzdeki haftalarda.


Önce bu Cuma (13 Aralık) vizyona girecek filmlerle başlıyorum

Bu İşte Bir Yalnızlık Var


Tuna Kiremitçi'nin aynı adlı romanından uyarlanan filmde, Engin Altan Düzyatan, parasız, orta yaşlı, boşanmış ve 1 kız babası eskiden müzisyen olan Mehmet'i canlandırmış. Mehmet'in hem arkadaşı hem de komşusu olan çiftimiz Ayşe (Özgü Namal) ve eşi Orhan bir gün kavga ederler, Orhan evi terk edip gider. Mehmet ve Ayşe de Orhan'ın nereye gittiğini bulmaya çalışırlarken geçen sürede aralarında bir şeyler olmaya başlar.. Filmin konusu böyle. Şahsen Tuna Kiremitçi'yi hiç sevmem ama bu kitaptan bir önceki romanı "git kendini çok sevdirmeden"i beğenmiştim. Engin Altan'ı orta yaşlı bir baba olarak izlemek ne kadar zor olsa da merak etmiyor da değilim.

Soğuk


Uğur Yücel'in hem yönetmeni hem senaristi olduğu Kars'ta geçen Soğuk filmi Berlin, İstanbul, Altın Koza ve daha pek çok film festivaline gitmiş bir film. Demiryolu işçisi, evli bir adamın gittiği pavyonda tanıştığı 3 Rus kız kardeşten birine aşık olmasıyla gelişen bir hikayesi varmış. Festival filmlerinden olduğu için ilgi çekici geldi bana. Kadrosunda Şebnem Bozoklu ve Ezgi Mola olması da artılarından biri.

Yarım Kalan Mucize


Konusuyla muhtemelen benim baya sinirimi bozacak olan bu filmi çok merak ediyorum. Filmi izlenilesi kılan şeyler oyuncu kadrosu ve dönem filmi olması benim gözümde. Ayrıca filmin başrolü, yönetmeni, senaristi ve yapımcısı olan Nihan Belgin de sebeplerimden biri. 2. Dünya savaşı zamanlarında Anadolu'da açlık çeken köylerden birinde yaşayan Nahide'nin köy enstitüsüne okumaya gitmek istemesi ve bunun için babasıyla olan savaşını anlatan filmde, Nahide'yi yönlendiren öğretmenler rolünde Dolunay Soysert, Sinan Tuzcu, Yetkin Dikinciler var. En olmadı güzel kadrosu ve işlemeye çalıştığı konu için izlenebilir.

Erkekler


Baş rollerinde Ali Poyrazoğlu ve Fikret Kuşkan'ın oynadığı 20 Aralık'ta vizyona girecek olan Erkekler, çıtır çerez bir komedi filmi anladığım kadarıyla. Senaristin, oyuncuların ve yönetmenin erkek olduğu bir film bizlere erkekler hakkında ne kadar objektif bilgi verebilir ki diye düşünmedim değil. Ki fragmandan da gördüğüm biraz abartı şekilde bir anlatım var. Ama tabi izlemeden de ukalaca bir yorum yapmak istemem.

Özür Dilerim


Başrolde çook sevdiğim Güven Kıraç'ın olduğu Özür Dilerim, zihinsel engelli Selim karakteri üzerine kurulu. Selim, durumundan dolayı annesinin ve ailesinin göz bebeği olarak yetişmiş bir adam. Erkek kardeşinin evlenecek olması sebebiyle tüm ilgi alakanın ona kaymasından rahatsız olan Selim, düğün günü bir anda ortadan kaybolur ve olaylar gelişir. Engelli bir karakteri oynamak hep zordur diye düşünmüşümdür, bu yüzden bu rolde Güven Kıraç'ı merak ediyorum fazlasıyla. Film 20 Aralıkta vizyonda olacak.

Köksüz


Yönetmen Deniz Akçay Katıksız'ın ilk filmi olan Köksüz'ü inanılmaz merak ediyorum! Altın Koza'dan ödülle dönen, Venedik ve İstanbul Film Festivallerinde de gösterilen, fragmanından ve konusundan anladığım kadarıyla baya kasvetli bir film olan Köksüz'ün başrolünde Ahu Türkpençe, Lale Başar ve Mihriban Er var. Konu ataerkil bir çekirdek ailenin babalarını kaybetmeleriyle dağılmalarını anlatıyor. Baba ölünce anne kendini salar, tüm yük büyük kız kardeşe kalır, erkek kardeş bu durumdan rahatsız olup kendi yoluna gitmeye bakar, diğer kız kardeş bu kargaşada yalnız kalır. Yönetmenin ilk filmi olduğundan acemiliğin olduğu ama bu acemiliğin filmin heyecanını daha da arttırdığı söyleniyor. Merakla bekliyorum bakalım, 20 Aralık'ı.


Yine bir dönem filmi ve baş rolde Saadet Işıl Aksoy! Bu film izlenmez mi??! Oyunculuğunu hiç sevmediğim Tolgahan Sayışman'a rağmen kaçırmayı düşünmüyorum. Büyükada'da geçen zengin kız fakir oğlan aşkının hikayesini konu eden filmde, esas kız Eleni, 64 yılında çıkan Yunan vatandaşların kendi ülkelerine dönmesi zorunluluğu kararından dolayı sevdiği adamı bırakıp gitmek zorunda kalıyor. Ailelerin zaten bu aşka karşı olduğu filmde, iki sevgilinin kavuşma mücadelesi anlatılıyor.

Yıl bitmeden vizyonda olacak, benim fikrimce izlenmeye değer filmler böyle işte. Bunların dışında zaten vizyonda olan Düğün Dernek, Tamam Mıyız, Su ve Ateş de diğer filmlerden. 2014'ün ilk haftalarında vizyonda olacak Türk filmlerinden bazıları da Peri Masalı, Patron Mutlu Son İstiyor, Kusursuzlar, Halam Geldi.. Anlayacağınız yabancı yapımlardan çok Türk yapımları izleyebileceğiz bu aralar. Fırsat yaratıp gidin derim.

Read More

Aralık 10, 2013

Dizimden Aşşaa Kasımpaşa :)


Etekler her sezon elimiz ayağımız, bebeğimiz. Her modelini her türlüsünü giydik hatta o kadar giydik ki çoğu zaman hepimiz bir örnek olduk kızılay dağıtmış gibi :) Şimdiki moda akımı diz altı hizalarında olan hafif volanlı etekler. İş kadını havası verdiğinden herkes henüz yanaşmıyor bu eteklere. Benim içimde yaşlı bir kadın yattığından kendimi bildim bileli bayıldım bu eteklere. Umarım siz de sever benimsersiniz.


Bu eteklerin düz rengi, desenlisi her şeyi makbul. Ben hafif çan gelenlerden ziyade puf puf kabarık gözükenleri seviyorum.



Resimlerdeki gibi rengarenk etekleri görünce yaz gelse keşke dedim. Üstlerine yarım bluzlarla ya da büstiyerlerle kombinleyip efil efil dolaşsak ^^


Gece çıkarken, gündüz dolaşırken her zamana ve mekana uygun bu etekleri ennn güzel tabi ki Mira Duma kullanmış. Çiçekli toprak tonlarındaki eteğine bayıldımmm!
Çorapla giyildiğinde botla; çıplak tene ise topuklu ayakkabıyla kullanıldığında çok hoş duruyorlar.



Tabi bu  diz altı eteklerin her şekilde yüksek bel olması gerek. Sadece etekte değil tüm alt giyimde yüksek belden başka bir şey düşünemiyorum ben zaten. Düşük bel pantolonlarıma bakıp "harbi salakmışım" diye geçiriyorum içimden. Üstüne kazak, kot gömlek, büstiyer, vs. ne giyerseniz giyin belinde mıutlaka kemeri olsun. Çok yakın bir zamanda edindiğim kemer kullanma alışkanlığım bu eteklerde benim baya işime yarayacak mesela.




İlk resimdeki gibi deri/pvc görünümlü olanlara ben bayıldım. Asos'ta alası var ama indirimi beklemem gerekecek sanırım :) Pileli, pilisoleli -artık siz ne derseniz- olanları resimdeki kızlar harika kombinlemişler ama o pileli etekler o kadar ayağa düştü ki para verip almam gibi geliyor. Tartan denilen ekose kumaşlı olanlar ise çok sevimli. Bir yerde denk gelirseniz falan bana da haber edin :) Ama tüm bunların yanında ben en çok klasik yün kumaştan olanları seviyorum galiba. Tam bir eski zaman kadını giysisi gibi ^^


Asos demişken, kapitoneli, desenli envai çeşit satılıyor her birine ayrı bir sevgi besledim ben. Bulabildiğim en ucuzu 40 pound idi Asos'ta değer mi değmez mi emin olamıyorum hala. 

Peki biz bu etek modelini ilk nerede gördük de bilinçaltımıza attık?? 


Tabi ki Sex And The City filminde Carrie Bradshaw'da! Üstüne giydiği tişörtüyle öyle kafama kazınmış ki yazı için görsel toplamadan önce bu resimleri kaydettim. Eğer mezuniyet baloma gitseydim, bana bu model bir etek ve basit bir tişört giyip şık ama cool olmamı tavsiye eden moda dedektörü -işi de bu zaten- arkadaşım Emre'yi de müthiş öngörüsü için ayrıca tebrik ediyorum :)

Diz altı çan eteklerimizi neyle nerde nasıl giyelimi kendimce biraz yazdım ama bir de vezir olayım derken rezil olmak var ki size de tavsiyem uzak durmanız


Şunda anlaşalım ki bu boy etekler uzun bacaklılar için biraz daha uygun gibi. Bacaklarınız kalın olsa bile topukluyla dengelemeniz mümkün ama boyunuz kısaysa, ne kadar stil ikonu olsanız ya da giydiğiniz etek ne kadar güzel olursa olsun Ashley Olsen gibi güdük gözükmeniz mümkün. Kız yanında gezdirdiği sosis köpeğine benzemiş bu haliyle.


Diz altı ve onun biraz daha altı olmak üzere iki boy ve arada çok büyük bir fark var. Bilek ve dizin tam ortasında olan etek boyuna chanel boy deniyor sanırım ve cidden çok kötü gözüküyor. Bu eteklerin altına çizme giymek çok hoş bence ama eteğin baya volanlı ve çizmelerinizin uzun olması gerek. Yoksa 90lardan kalma öğretmene bağlarsınız benden söylemesi.


Defilelerden diz altı etek modelleri de böyle. 

Kış için bu eteklerden mutlaka almak ya da diktirmek gerek bence. Umarım işinize yarar bir yazı olmuştur. Ben bu etekleri çok sevdim, siz de sevin :)

Takip Et / twitter facebook instagram

Read More
Blogger tarafından desteklenmektedir.

© Elif'in Mesajı Var, AllRightsReserved.

Designed by FashionsLetter