Ağustos 16, 2013

Stili Sevilesi Kadınlar / Prenses Diana

Selaaam! Bu sefer yazımın konuğu sadece bizim değil, annelerimizin ve muhtemelen bizden sonraki neslin de stilini çok seveceği "zamansız ikon" Prenses Diana Spencer. 



Zaten asilzade olan Leydi, bir de prens Charles'la evlenince kraliyet mensubu da olmuş. Ve sadece bir moda ikonu değil, asalet, zarafet ikonu da olarak hanımefendiliğiyle gelmiş geçmiş tüm prensesleri, kraliçeleri donunda sallamış.
Şimdi sümsük Charles'ı, annesi gudubet Elizabeth'i, Diana'nın o ihtişamlı hayatta aslında neler yaşadığını, medyanın ne kadar boktan bir şey olduğunu anlatasım var ama susup, ölümünün 16. yılında Prenses Diana'yı sadece muhteşem tarzıyla ele alacağım.
*Fotoğların çoğundaki kalitesizlik için kusura bakmayın, eski zaman diye sanırım net resimler bulmam baya zor oldu.

E hadi başlayalım..


 

Öncelikle tabi ki bu unutulmaz David&Emanuel Elizabeth tasarımı gelinlik. Royal wedding denen kavramın tam anlamıyla hakkını veren bir tören ve aradan geçen o kadar yıla, gelen onca prensese rağmen hala unutulmayan bir gelinlik. Ben giysem tabi ki pastaya benzerim :) Ama işte kraliyet ruhu, asil kan dedikleri şey bu.


Sanırım bu da düğün ya da nişan kıyafetlerinden birisi. Tsarımcısı Catherine Walker (giydiği pek çok kıyafet bu tasarımcıya ait). Şimdi olsa giyilir öyle zamansız bir model ve kumaş. Gözünüz muhteşem tacına takılıyor biliyorum, mücevherleri de ayrı inceleyeceğiz :)



Özel davetlerde, açılışlarda, galalarda hep dikkat çekici olmayı başarmış sevgili leydi. Düz beyaz ya da düz siyah bir elbise giymişliği hiç yok gibi. Payetli parlak kumaşları başka pek çok defa da kullanmış. Biliyorum parıltılı şampanya rengi elbisesine bayıldınız :)


Kadife kumaşı öyle güzel kullanmış ki ağlarsınız. Ben yine bir Catherine Walker tasarımı olan elbiseye olan aşkımdan ağladım şahsen. Rengi harika, kadife kumaş zaten pişik olmayacak olsam yazın bile giyerim. Kolyeyi sırta takma modasını da kimin başlattığını öğrenmiş olduk. Boşuna kadına stil sahibi demiyoruz herhalde.


Salak kocasıyla İskoçya seyahatinde giydiği mantomsu elbiseyi çok sevdim. Celine, bu yıl neredeyse aynı desende bir kumaş kullandı. Şapkalar zaten kraliyet ailesinin vazgeçilmezi. Diana da tabi ki bu geleneğin de hakkını vermiş fazlasıyla aşağıda da göreceğiniz üzere.


Gittiği her yere asaletini de götürmüş Prenses. Turuncuyla moru kullandığı takıma bayıldım! Yüksel bel etekler, kısa ceketler Diana'nın dolabından hiç eksik olmamış. 


Kırmızı renkteki bu 2 kıyafetini özellikle puantiyeli elbiseyi çok sevdim. Tam anlamıyla döneminin elbisesi. Soldaki gibi geniş vatkalar pek çok elbisesinde karşıma çıktı, iyi ki de çıktı çok yakışmış prensese.


Pakistan ziyaretinde giydiği nil yeşili elbisesi unutulmaz benim için. O kadar tipitip erkeğin arasında nasıl ışıl ışıl durmuş bebeğim benim. Camiye de ayakkabılarıyla girmemiş aferin Diana, sen bize benzeme yavrum.



İngilizlerin meşhur sporu polo maçlarına pek çok defa kocasını izlemek için katılmış. Bu sade tarzını çok daha fazla sevdim kendisinin. Kısa saçları ve hafif maskülen kıyafetleri bu kadar güzel olabilirdi. O karpuz kollu beyaz gömlekle, kuzu desenli kırmızı kazak için cinayet işlemem mümkün.


Günlük tarzını da çok sevdim. Ne kadar prenses de olsa bak gayet senin benim gibi giyinip doktora, tenise vs. gitmiş. Belki 15 yıl önce giydiği bu kıyafetlerin günümüzde hala aşırı giderli olması bu kadının moda konusunda cidden iddalı olduğunu gösterir.


Yaşının ufaktan ilerlediği, kocayı da boşamak üzere olduğu dönemlerde iyice açmış götü göbeği :) kötü mü etmiş, tabi ki hayır. Aksine yüzüne bir olgunluğun oturduğu zamanlarda da çok güzelmiş. Keşke hala yaşasaydı da zarifliğine doyamasaydık.. Sadece ayakkabılar biraz demode şimdiye göre ama artık onda da alçak topuk-sivrin burun şeklinde bir eskiye dönüş yok değil.


Prens Charles ile nişanlarını duyurdukları zaman giydiği lacivert etek-ceket takıma baktıkça bakıyorum sonra benim neden böyle bir ceketim yok diye ağlıyorum. Kate Middleton ve Prens William'ın da royal evliliklerine benim gibi meraklıysanız Kate'in de aynı şekilde nişanlandıklarını açıklarken lacivert bir elbise giydiğini ve oğlunu ilk kez takdime çıkarttığında da puantiyeli bir elbise giydiğini hatırlarsınız. Sanırsam ki bu bir kural. Allahtan Diana da Kate de zevk sahibi kadınlar da bu kıyafet kurallarını en iyi şekilde değerlendirmişler.


Tabiki de ennnnnn beğendiğim kıyafetini sona sakladım. Sanırım yine polo maçlarında giymiş. İyiki de giymiş. O eteklere, çantalara, gömleğe ölürüm ben yaaa! Resme elimi uzatıp bütün bu parçaları almak istedim. 

Şimdi sakin kalabilirsek mücevherlerine göz atalım biraz


Parmağından neredeyse hiç çıkarmadığı safir yüzüğü şimdi Kate'e emanet. Kate Middleton'ın o kadar çok kıyafeti, pozu, fotoğrafı benziyor ki Diana'ya onlardan ayrı bir post olur yani. Acaba kasıtlı mı diye düşünmedim değil. Kate de tam bir modern zaman prensesi ona da haksızlık etmek istemem ama bilemedim..


Diana'nın taçları zaten başlı başına bir moda ikonu. Aynı motifte yüzükler, sahte taçlar, kolyeler vs. bir sürü şey yapılmış. Taçlardan biri kendi asilzade ailesindenmiş, diğeri de kraliyet ailesinden. Saç bantları da öyle bizim 3 liraya aldıklarımızdan değil, zümrütlü, pırlantalı falan. Bu akımı da başlatan Blair Waldorf değilmiş demek..


Ortasında kafam kadar safir taşı olan inci kolyesini hiiiiç çıkartmamış desem yeri. Hemen her fotoğrafında karşıma çıktı. Haksız da değil tabi ki benim de böyle bir kolyem olsa 7/24 takardım. Çalınır diye korkumdan da evimden çıkmazdım.

Evet 1997 yılında çok trajik şekilde aramızdan ayrılan gerçek bir prenses, Lady Di'ye moda açısından bakışım böyleydi. Zarif duruşu, hafif maskülen tarzı, kısa altın saçları ve çipil çipil gözleriyle zamanı hiç geçmeyen bir stil ikonu olacağına, hikayesinin hiç unutulmayacağına eminim.

1 yorum:

  1. Mukemmel yazmissin, Dianna'yi ben de ayri bi severim bayildim yazina

    YanıtlaSil

yorumsuz kalmayınnnnn (:

Blogger tarafından desteklenmektedir.

© Elif'in Mesajı Var, AllRightsReserved.

Designed by FashionsLetter