İlk olarak hasret kaldığım boyoz ve kumruyla buluştum,
Kumru için tavsiyem tabi ki Şevki ama Ilıca'da da Hikmet vardı gitme fırsatım olmadı bu yaz, orası da baya iyiyidi.
İkinci işim küçücük çocuklarken tanışıp asla kopmadığımız tatlı kızlarımla hasret gidermek oldu,
Sonra Alaçatı fethi başladı. Ben tesadüf Alaçatı Şenliği'ne denk gelmişim bir sürü takı vs. satan stand vardı, meydanda konserler vardı bol bol gezdik, eğlendik. Ama üzüldüm, iyice mahvetmişler Alaçatı'yı. Yapılan düzenlemeler, o kadar bina, taklit edilmiş taş evler vs. hadi bir derece ama orayı insanlar mahvetmişler. Duyan gelmiş derler ya o hale gelmiş güzelim yer, ben ortaokul zamanındayken hatırlıyorum bir pazarına giderdik çok sessiz sakin bir yer diye. Sadece bilenlerin gittiği, doğallığı bozulmamış bir yerdi Alaçatı. Yılların Tuval restoranı bile kendini bozmuş. Abuk subuk çok afedersiniz ama kendini bir bok sanan burnu havada adamların, hayvan gibi topuklularla arnavut kaldırımlarda yürümeye çalışan, fondötenlerinden ciltlerini göremediğimiz kadınların işgali altında Alaçatı.
Buna rağmen birkaç güzel dükkan, stand buldum çektiğim tüm resimleri koyuyorum,
Bu muhteşem gramofoncu beni benden aldı! O öndeki beyaz üstü yuvarlak plak çalar benim çocukluk hayalimdi, üst komşumuzda aynısı vardı bir gün benim olacağını hayal ederdim.Yıllar sonra burada buldum, sizin de ilginiz varsa eğer bu dükkanın sitesine bakabilir, olduğunuz şehre sipariş verebilirsiniz.
Caminin oradaki meydanda bulunan standlara özellikle de Özlem ablanınkine uğrayın.
Çatladıkapı çarşısı gittiğim her gün sakin ve boştu. Mutlaka uğrayın bir sürü güzel elbise, ayakkabı, takı, vs.'den istediğinizi alın.
Alaçatı'da oturup bir şeyler yemek içmek için meydandaki Pole, İyi ve 15 Eylül Kıraathanesi'ni tavsiye edebilirim.
Onun dışında gece eğlenceleri için Kafe Pi çok iyi diyorlar ben oraya gündüz plaja gittim, gece ise Marrakech'e gittim eğlenmekten öldüm diyemem ama sıkılmadım da.
Ilıca'daki Rouge da bir şeyler yemek ve içmek için fazlasıyla uygun. Servisten pek memnun kalmadım açıkçası ama mekan güzeldi. Çeşme Marina'da da şubesi var.
Ayrıca, Paparazzi'ye de giriş ücreti yok ama içerde 40 liralık harcama yapmanız gerek. O kadarlık yemek yemeseniz de ödeyeceğiniz rakam 40.
Tüm bu plajların olduğu Aya Yorgi koyunun yolları felaket, yaya gitmek falan hayal zaten. Ya taksi ya da arabanız olacak. Gece de arka yollardan kaçmayı bilmeyen turistlerdenseniz deli bir trafiğe hazır olun derim.
Benim Çeşme'den bildireceklerim bu kadar. Ama sormak istediğiniz her soruya bir rehber edasıyla açığım (:
Sonra Muğla-Dalyan'a geçtim burasıyla ilgili de yazacağım ama İstanbul'a döndüğümde. Gerçekten ihtiyacım olan tatili yaptım, çok da iyi geçmeyen bir kıştan sonra çok iyi geldi. Umarım hepiniz hakettiğiniz ve ihtiyacınız olan, benim gibi her şeyden kaçıp sadece huzur dolduğunuz tatilinize kavuşursunuz.
Ay başında gittim bir daha gitmek için annemlerin başının etini yiyorum şu an =)
YanıtlaSilgidebilirsem senin tavsiye ettiğin yerlere de göz atıcam =)
blogpenelope.com
şimdi tam zamanı aslında gidebilirsin umarım tekrardan (: benim için de gez bu yılki tek tatilimdi maalesef
Sil